İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | holy grail i. | kutsal kase | ||
Therefore the fusion budget is a financial black hole in pursuit of an ever-receding holy grail of fusion energy. Bu nedenle füzyon bütçesi, füzyon enerjisinin sürekli uzaklaşan kutsal kasesi peşinde koşan finansal bir kara deliktir. More Sentences |
||||
Genel | holy grail i. | kutsal kap | ||
Genel | holy grail i. | büyük önemi nedeniyle aranan nesne | ||
Genel | holy grail i. | önemli amaç | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | holy grail i. | istenen hedef | ||
Konuşma Dili | holy grail i. | istenen amaç | ||
Religious | ||||
Dini | holy grail i. | kişinin ilahi olanla bir olmasını simgeleyen manevi bütünlük sembolü | ||
Slang | ||||
Argo | holy grail i. | manevi değerler veya inançlar |